YouTube platformunda uzun zamandır “Dünyayı Gezen Türk” olarak bilinen Nurgül Türk ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Gittiği onlarca ülke, yaşadığı sıra dışı deneyimler ve ilham veren yaşam hikâyesiyle dikkat çeken Nurgül Türk, sadece bir gezgin değil; aynı zamanda kendi sınırlarını aşma cesaretine sahip bir kadın. İşte Nurgül Türk’ün hayatına ve yolculuklarına dair samimi yanıtları…
Yaptığı dünya turu yolculukları, içerik üretimi, paylaşımlarıyla ün salmış. Statükoya karşı bir yaşam tarzı ve hayat yolculuğu, dünya görüşü de olan. Yeni şeyler öğrenmeyi, keşfetmeyi seven… İlgi çekici deneyimler gerçekleştirmiş. Cesur, sakin, uyumlu, anlayışlı, müzik, dans, çeşitli beden pratikleri, estetik güzellik, sanat, maneviyat….. çeşitli disiplinler ilgili alanlarında olan… birisi diyebilirim.
Muhtemelen kendimi terapist, yoga, nefes, spor, dans hocası, dansçı, şifacı, içsel yolculuklarda rehber, manevi danışman, film & dizi oyuncu, ezoterizm, eğitmen gibi alanlarda daha profesyonel olarak görmek isteyebilirdim.
Evet, dans etmeyi seviyorum. Aktif beden spor faaliyetleri yapmayı seviyorum. Çeşitli alanlarda eğitimler almayı ve araştırmalar yapmayı seviyorum.
İlk yurtdışım Kıbrıs başka bir coğrafya olarak ise ilk Suudi Arabistan
ama bunlardan ziyade sanırım sormak istediğiniz bu çıktığım yurtdışı tek yön uçak bileti ile atıldığım yolculuk. Çok heyecanlı ve motive idim gerçekten inancım tamdı hem kendime hem de yola dair. Olacak olan oluveriyor işte.
Kendine inan, yoluna inan ve güven. Ve yolculuğun tamamının nasıl olabileceğini henüz kestiremiyor olabilirsin ancak eğer gerçekten istiyorsan bir adım at. Attıkça adımını bir sonraki adımını bir diğer adımını görebilir oluyorsun.![]()
20 ülke gezdim. 4 kıtada bulundum. Gezdiğim ülkelerde olabildikçe uzun vakitler geçirip doğusundan batısına güneyinden kuzeyine gezmeye çalıştım hep.
Mesela Moğolistan’da seyahat etmek oldukça zorlayıcı idi. Ülke içinde yalnızca bir yol hattı vardı onun dışında yol yoktu ve bu ülkede içinde bir yerden bir yere seyahat etmek araç bulmak vs çok zorlamıştır. Beni zorlayan şeylerden biri de ilginçtir şuan anımsıyorum ülkede bir yeri gidip görmek istemişimdir ama o an koşullar bir şekilde el vermediği için gidemeden döndüğüm içimde kalan yerlerdir…
İngilizce konuşarak pek çoklarıyla iletişim kurabiliyorken. Gündelik hayatta yerellerle konuşmam gereken gerekli şeyleri de bir şekilde derdimi anlatacak kadar anlaşabildim. Çeviri uygulamaları ile ya da işaret dili ile. Alternatif çözüm yolları ile. Onun dışında da artık telefonlarda yer alan uygulamalar pek çok ihtiyacımızı karşılar oldu artık birileriyle çok bir şey konuşmadan da hayatımıza devam edebilir olduk.
Seyahatlerimin çok azı ufak birikimlerle olmuştur. Genelde yolda kazandım, sosyal medya ve içerik üretimleri de bir yerden sonra epey güzel bir akış kazandırdı seyahatlerimi idame ettirecek kadar. Yolda tanıştığım insanlar, çevremin de bana epey katkısı olmuştur.
Katman katman kendimin içini işlediğim, gözlemlediğim. Beni öncesi sonrası olarak değiştirmiş olabileceğini düşündüğüm bir deneyim oldu. Zorlayıcı olduğu kadar varlığıma katkısı olmuştur. 1 kere yapmış olsamda tekrar tekrar deneyimlemeyi isteyebileceğim bir deneyimdir.
Herhangi bi paranormal bir olayla karşılaşmadım ancak oldukça ilginç coğrafi görünüme sahip bir bölgeydi orası. İki adet derin boşluklar vardı birisi su ile dolu idi orada Hz Süleymanın hazinelerinin bulunduğu söylenirdi. Tahminimce 30 metre çapı bulunan bir yuvarlak. Su tertemiz görünüyor ve etrafa ufak oluklardan akıyordu. Dalgıçlar dalıp ne bulunduğuna bakmak istemişler ancak bir daha geri gelememişler, kayıp. Bahsedilen hazinelerse bir efsane bu durumda… Dibinin nereye vardığı da bilinmiyor… Diğeri ise koca bir boşluktu oradada cinleri hapis ettiği söylenirdi….
İnsana neden araçta saldırmıyorlar aslanlar diye düşünürdüm ben de ancak aracı bir bütün olarak gördüğü için onu da işe yaramaz bir av parçası olmadığı olarak gördüğü için yeltenmediklerini öğrenmiştim. Aracın içinden çıkmıyorduk mola bölgeleri dışında. Ancak konakladığımız kampa gece gelen ve tehlikeli olan su aygırları yüzünden geceleri çadırımdan çıkamama gibi durum vardı orada tamamen güvende hissedememiştim. E tabi korkuyordum çünkü gece etraftan gelen seslerini duyuyordum. Onun dışında safari dünyanın vahşi yaşamına tanık olmak benim için duygusal bir deneyimdi.
Bir yolculukla 5 ay geçirdim Afrika’da. Koşulları zorlayıcı olsada şaşırtıcı, çok eğlenceli, eşsiz deneyimler sunan çok sevdiğim bir coğrafya oldu. Yeniden gidebilmek için sabırsızlanıyorum.
İnsanlarla kurduğum bağları yaşadığım deneyimleri yalnız kalarak değerlendirip içselleştirdiğim için her ikisi de birbirine eşit derecede öğreticidir.
Çok insan var çok şey öğrendiğim hayata ve varoluşa dair. Bunlar genelde yol arkadaşlarım oldular. Arkadaşlarımı seviyorum.
Evet var. Dharamshal bölgesini ziyarete gittiğimde Dalai Lama’nın orada olduğunu öğrendim 14. Dalai Lama ve onun bir seremonisine katılarak onu görme fırsatı yakaladım. Hindistan deneyimimde en iyi anımdı diyebilirim.
Tayland’da ya da Zanzibarda. Her ikisinde de bir adada çok güzel bir yaşam kurma mümkündü. Basit ve zengin olanaklar sunan cennetten bir parçada yaşamı sürdürmek güzel olabilirdi.
Biraz Türkiye’de gezmek istiyorum. Yurtdışında gezmiş olsam da henüz ülkemizi böylesi bir yolculukla pek görmediğim yerleri var.
Farklılıklara yargıyla yaklaşmaktan ziyade anlayışımı çok fazlasıyla geliştirdi. Uyum sağlama kabiliyetimi, şartlar değişsede her durumda merkezimde kalabilme gücünü geliştirdi. İnsanlığımı çok geliştirdi.
Korkular bizi yaşamda koruyan değil yaşamaktan geriye koyarak yaşamdan koruyan bir şey oluyor. Detayı aktarabilmişimdir umarım. Dolayısıyla yaşamla aramızda bir engel oluyor. Korkuların üzerine gidip onu aştığınızda ise sizi özgür ve bağımsızlık hali çok kıymetli bir hal. Umarım her bir korkunun üzerine gidip onu aşacak cesaretimiz daim olsun.
Kamera arkasında da gayet kamerada gördüğünüz gibi birisiyim. Ben oyunculuk yapmıyor hayatımı yaşadıklarımı paylaşıyorum olduğum gibi… E ama tabii ki her halimizi yansıtabilmekte mümkün olamayabilmekle birlikte hemen her halim kameralara yansımıştır…
O kadar çok şükür doluyum ki varlıkları, destekleri her söylemleriyle beni kucaklayışlarına. Bana beni ben unutsamda gelen bir minik tatlı mesaj ile bana bir şeyleri yeniden yeniden hatırlatıyor olan o güzel insanlar varlar. Çok iyi geliyorlar ben aslında bunca şeyi tek başıma yapmıyorum hep birlikte yapıyoruz. Onlar olmasa ben böyle olmam, beni var eden onun varlığı. Seni seviyorum, iyi ki varsın demek isterdim ![]()
Eleştiren de sevmeyen de elbet olucaktır. Makul kayda değer bir eleştiriye açığım. Sevmeyenlerse kendince bir sebebi kendinde vardır. Bir mesajım yok.
Haber Röpörtaj Berat Kaan Yılmaz